“Gölge etme!”, 2400 yıl önce Sinoplu düşünür Diyojen’in Makedonya Kralı Büyük İskender’e söylediği unutulmaz söz.
Diyojen, MÖ 412-MÖ 323 yılları arasında yaşamış Kinik felsefesinin öncüsü ünlü filozoftur. Sinop'ta doğmuş Korint'de ölmüştür.
Sinoplu Diyojen ve Kinik Diyojen olarak da bilinmektedir.
Diyojen, medeniyeti reddetmiş ve medeniyet içerisinde medeniyetten uzak bir şekilde yaşamaya çalışmış bir antik çağ filozofudur.
Erdemi ve etik hayatı doğaya uygun yaşanmış bir hayat, diye tanımlayan Diyojen’inSinop’un girişinde heykeli bulunuyor.
Sinoplular diktiği heykel ile adını ve anısını yaşatmışlar.
Hikayeyi bilmeyen yoktur.
Büyük İskender bir gün Korinthos’a gelir ve hakkında çok şey duyduğu o galip filozofu bizzat ziyaret etmek ister.
Tabii Diyojen’in bir villası yok, sokaklarda yaşıyor.
O sabah da açık bir alanda güneşlenmekte.
Kendisine doğru gelen kalabalığa, yattığı yerden biraz doğrulup bakarken, İskender öne çıkar ve kendini tanıtır:
-Ben büyük kral İskender’im.
-Ben de köpek Diyojen.
Büyük kral, yerde yatan adama, kendisinden bir isteği olup olmadığını samimiyetle sorar.
Diyojen de istifini bozmadan “Evet, gölge etme yeter” diyerek, dünyevi değerleri ne kadar küçümsediğini gösterir.
Bu tarihi ayar sonrası, İskender, kıkırdayan adamlarına dönüp şunu der ve sahneden çekilir:
-Eğer İskender olmasaydım, Diyojen olurdum.
Diyojen’denbazı sözler:
Büyük İskender, Diyojen’i birbiri üstüne yığılmış insan kemikleri içinden bir şey ararken gördü ve ne yaptığını sordu.
Diyojen,
-Babanızın kemiklerini arıyorum; ama hangisinin kölelere, hangisinin babanıza ait olduğunu kestiremiyorum.
Bir gün sokakta giderken hâkimlerin, devlet hazinesinden bir küçük şişe çalmış bir adamı işkence yapmak üzere götürdüklerini gördü ve dedi ki: -İşte, büyük hırsızlar bir küçük hırsızı yakalamış götürüyorlar.